Ya aslında hiç burada melankoli edebiyatı kasmak istemiyorum.
Aslında "gülmeye olan ihtiyaç" gibi bir başlık açacaktım vazgeçtim.
Ulan askjdakjsd şu karikatürdeki adam gibi oldum az önce.
Bir bankta birini beklerken bir kısa paylaşıma denk geldim.
Ama nasıl gülüyorum, sesli gülme falan değil bildiğin kahkaha atıyorum. Karnım kasıldı. Güldükçe kahkaha bana yabancı geldi "lan noluyoruz acaba?" falan demeye başladım ama tutamıyorum hiç kendimi.
Bir yandan ses çıkarmamaya çalışıyorum ki deli sanmasınlar tek başımayım amk, bir yandan gülmeyi kesmeye çalışıyorum, bir yandan da halet-i ruhiyemi çözmeye çalışıyorum.
Yemin ediyorum bir kaç dakikalık anımı tanıyamadım. Çok garipti. En son kendimi bildiğin bahçenin ortasında yerde çömelirken karnımı tutmaktan yılmış bir şekilde anırırken buldum.
Rezillikten ziyade noldu da bu kadar sıyırdı bakışları aldım aslında. aksjdlksd
Demek ki bir yerden sonra insan psikolojisi arıyor böyle bir şeyi. Beklenmedik bir anda patlak veriyor.
Ulan altı üstü komik bir yazıydı aq nasıl hasret kaldıysam artık insanlıktan çıka yazdım.
Velhasıl gülmeyi unuttuk be hüseyin